Gulsun Yaman


Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu (Italo Calvino) Italo Calvino’nun Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu adlı yeni romanını okumaya başlamak üzeresin. Rahatla. Toparlan. Zihnindeki bütün düşünceleri kov gitsin. Seni çevreleyen dünya bırak belirsizlik içinde yok oluversin. Kapıyı kapasan iyi olur; öte yanda mutlaka çalışmakta olan bir televizyon vardır. Hemen […]

Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu (Italo Calvino)


Beyoğlu Rapsodisi (Ahmet Ümit) Yazgıya inanmam, ama olaylar bu düşüncemin yanlışlığını kanıtlamak istercesine ardı ardına sıralanmaya başladığında, bunları kurgulayan biri mi var, diye endişelenmekten de kendimi alamam. Geçtiğimiz güz de böyle olmuştu. Asla bir araya gelemeyecek kişiler buluşmuş, hiç ilgisi olmayan olaylar birbirine bağlanmış, konular iç içe geçmiş; böylece biz […]

Beyoğlu Rapsodisi (Ahmet Ümit)


1
Ay Battı (John Steinbeck) Saat on kırkbeşi gösterirken her şey olup bitmişti: Şehir işgal edilmiş, şehri savunanlar yenilmiş ve savaş bitmişti. İşgalciler, bu savaşa, aslında daha öncekilere gösterdiklerinden çok daha fazla özen göstermişlerdi. O pazar sabahı şehrin büyük mağazasının ünlü sahibi Bay Corell, postacı ile polis memuruna güzel yelkenlisini bütün bir […]

Ay Battı (John Steinbeck)



Garibin Horozu (Rıfat Ilgaz) Yorganı başına çeker çekmez başlıyordu. Gece yarısı dönse de, saat sabahın üçünü dördünü bulsa da hep bu ötüş… Patiska yurtar gibi… Ne düzensiz bi sesi vardı bu horozun. Sanki Dişçi Rusuhi’nin dönmesini bekliyordu. Düğmeye parmağının ucuyla dokunur dokunmaz: “Uuu!.. U! Uuu!.. Uuuüüü!..” “U” sesinin kalınlı inceli, […]

Garibin Horozu (Rıfat Ilgaz)


1
Elveda Güzel Vatanım (Ahmet Ümit) “Ölüm, şehirlerimizi kaybetmekle başlar…” Günaydın Ester, (1. Gün, Sabah) Sonunda güneş doğdu. Pencereden içeri sızmaya çalışan o kasvetli grilik yerini dupduru bir maviliğe bıraktı. Balkon kapısını açıp dışarı çıktım. Nemli bir rüzgar çarptı yüzüme. Başımdaki ağırlığı giderir umuduyla derin derin içime çektim nemli sabah havasını; […]

Elveda Güzel Vatanım (Ahmet Ümit)


Cart Curt (Rıfat Ilgaz) Rıfat Ilgaz, şiir, roman ve öykü yazarlığının yanı sıra yıllarca çeşitli gazetelerde köşe yazıları yazdı. Yaşam koşulları, toplumsal adalet, demokrasi, eğitim, kültür, sanat gibi konulardaki görüşlerini, toplumcu gerçekçi bir yaklaşımla kaleme aldı. Cart Curt, Rıfat Ilgaz’ın bu gibi konuları işlediği gazete yazılarından yaptığı bir seçkidir. Ilgaz, […]

Cart Curt (Rıfat Ilgaz)



Çılgın Türkler Kıbrıs (Turgut Özakman) Çılgın Türkler – Kıbrıs’tan birkaç parça: * Donanma Kıbrıs’ın batısından geçerek Ada’nın güneyindeki Larnaka (Tuzla) körfezinde demir attı. 170 kadırga, 30 kalyon ve çeşitli 160 geni, toplam 360 gemi denizi kapladı, direklerden ufuk görünmez oldu. (1570) * Konaktan Baf kapısındaki kışaya gidildi. Türk bayrağı törenle […]

Çılgın Türkler Kıbrıs (Turgut Özakman)


Cumhuriyet Türk Mucizesi (Turgut Özakman) 1- Diriliş – Çanakkale 1915 2- Şu Çılgın Türkler 3- Cumhuriyet – Türk Mucizesi (İki Kitap) 1923 – 1938 Cumhuriyet dönemini anlatan Cumhuriyet – Türk Mucizesi’nin bu ikinci kitabıyla Türkiye Üçlemesi son buluyor. Bu kitabı da okuyunuz. Çünkü: Çanakkale, Milli Mücadele ve Cumhuriyet bir bütündür. […]

Cumhuriyet Türk Mucizesi (Turgut Özakman)


Cumhuriyet Türk Mucizesi (Turgut Özakman) Başlangıç 28 Eylül 1922 – 11 Kasım 1922 Bütün Türkiye günlerdir durup durup coşuyor, bayram ediyordu. Bir İstanbullu anı defterenie şöyle yazdı: “Hastalık, parasızlık, acı, düşmanlık, gelecek kaygısı, her şey, her şey unutuldu. Her yer çılgınca sevinen insanlarla dolu. Sevinçten kucaklaşıp kucaklaşıp ağlaşıyoruz. Her yanda bayraklar. […]

Cumhuriyet Türk Mucizesi (Turgut Özakman)



1
Şu Çılgın Türkler (Turgut Özakman) Başlangıç 28 Haziran 1914 – 1 Nisan 1921 Sultan Reşat, İstanbul’u ziyaret eden İngiltere’nin Akdeniz Filosu Komutanı Amiral Poe onuruna, 28 Haziran 1914 akşamı Dolmabahçe Sarayı’nın şölen salonunda 120 kişilik bir yemek veriyordu. Konukların tören giysileriyle katıldığı görkemli yemeğin ortasında, salonun büyük kapılarından biri yavaşça […]

Şu Çılgın Türkler (Turgut Özakman)


Diriliş Çanakkale 1915 (Turgut Özakman) Tarihin en eski milletlerinden biri, ateşten geçerek, kan içinde, bir daha uyumamak, benliğini unutmamak, kandırılmamak, sömürülmemek, ezilmemek, ölmemek üzere çığlık çığlığa diriliyordu. 60 dakika ölüm, yıkım, kıyım kustular. Asker korunmak için toprağa girdi, karıştı, toprak oldu sanki. Bombardıman sona erdi. İngiliz birlikleri batı ve orta […]

Diriliş Çanakkale 1915 (Turgut Özakman)


Cankurtaran Yılmaz (Rıfat Ilgaz) Balıkçı barınağına taş çeken kamyonlardan biri gazinonun önünden geçerken, başını kaldırıp bakınca, ustası ocağın camından bağırda Yılmaz’a: “Baban gibi taşçı, duvarcı olup belini kıracaksa, defol! Yook, adam olmaya niyetliysen sil şu masaların üstünü. Nerdeyse müşteri bastıracak.” İçinden şunları geçirdi Yılmaz: “Bastır Ankaragücü! Müşteri kime bastırır… Müşteri, […]

Cankurtaran Yılmaz (Rıfat Ilgaz)



Piyano (Yiğit Okur) Bir Gece Ansızın Maria Callas Arkam Sakine Hanım’a dönük. Bana şaşkınlıkla, biraz da acımayla baktığını hissediyorum. O sırada telefon çaldı. Fırladı yandaki odaya, kitaplığa seğirtti. Her akşam bu saatte, kızı Gülpembe Ankara’dan telefon eder. Yapıştı telefona. Yaklaşık otuz yıldır Sakine Hanım’la birlikteyim. Benim evim o çeip çevirir. […]

Piyano (Yiğit Okur)


Son Siyah Saçım ve İhtiyar Delikanlılara Bazı Öğütler (Jean-Louis Fournier) İlk gözlüğüm, yakını görmek içindi. İkinci gözlüğüm ise uzağı görmek için. İki gözlük sahibi olunca onları kaybetme ihtimali iki kat artıyor. Gözlüksüz gözlük aramak zor oluyor. İnsan uzağı mı yoksa yakını mı kaybettiğini bilemiyor. Gözlüklerinizi bulmak için üçüncü bir gözlüğe […]

Son Siyah Saçım ve İhtiyar Delikanlılara Bazı Öğütler (Jean-Louis Fournier)




Böyle Gelmiş Böyle Gitmez Yokuş Yukarı -III- (Aziz Nesin) Öğretmenlerim Sizler bana salt ders değil / Canınızdan can verdiniz / Daha desliğe girmeden siz / Duyardık barut kokusunu / Kurtuluş Savaşından sinmiş derinize / Bilemedik barış tanrıları olduğunuzu / Ne de alçakgönüllüydünüz / Kiminizin yarası içinde kiminizin yüzünde / Bigünden […]

Böyle Gelmiş Böyle Gitmez Yokuş Yukarı -III- (Aziz Nesin)


1
Dewey (Vicki Myron) En Soğuk Gün 18 Ocak 1988 dondurucu bir Iowa pazartesisiydi. Bir gece önce ısı -15 dereceye düşmüştü, mantomun altından giren, vücudu kesen, kemikleri sızlatan rüzgarı bir yana bıraksak bile öldüresiye bir soğuk vardı, nefes almak bile acıtıyordu. Bütün Iowa’nın, bildiği gibi düz araziyle ilgi sorun, üzerinde havayı […]

Dewey (Vicki Myron)


Böyle Buyurdu Zerdüşt (Friedrich Nietzsche) Zerdüşt otuz yaşında yurdunu ve yurdunun gölünü bırakıp dağlara çıktı. Orada ruhunun ve yalnızlığının tadını çıkardı ve on yıl bundan bıkmadı. Ama en sonu gönlünde değişme oldu, – ve sabah tanla kalktı, güneşin karşısına geçti ve ona şöyle dedi: “Ey büyük yıldız! Aydınlattıkların olmasaydı, nice […]

Böyle Buyurdu Zerdüşt (Friedrich Nietzsche)



1
Bab-ı Esrar (Ahmet Ümit) Taşta kan vardı, gökyüzünde dolunay, bahçede toprak kokusu. Ürkütücü bir serinlik içind yüzüyordu ağaçlar. Kış güllerinin katmerlenme vaktiydi, nergislerin tazelenme demi. Yedi kişi girmişti bahçeye… Yedi öfkeli yürek, nefretin ele geçirdiği yedi akıl, yedi keskn bıçak. Yedi lanetli adam bahçenin sessizliğini yedi parçaya bölerek yürüdü kurbanlarının […]

Bab-ı Esrar (Ahmet Ümit)


Zıkkımın Kökü (Muzaffer İzgü) Bando mızıkayla dünyaya geldim; gerçekten bando mızıkayla! Yıl 1933, aylardan ekim, günlerden 29, yani “Onuncu Yıl”… “On yılda on milyon genç yarattık her yaştan” diye marşların söylendiği cumhuriyetin onuncu yıldönümü… İşte o gece annem tutturmuş da tutturmuş, “Fener Alayını izleyeceğim” diye. Babam, “Yahu avrat, ayın günün, […]

Zıkkımın Kökü (Muzaffer İzgü)


  Bir Dinozorun Anıları (Mina Urgan) İhtiyarlar ne yaparlar? Anılarını yazarlar. Ben de bunu yapıyorum işte. Günce tutmak alışkanlığım olmadığı; ancak altmışından sonra ve yalnız yolculuklarımda notlar tuttuğum için, bu dinozorun anıları biraz kopuk kopuk olacak. Üstelik belleğim de hiç güçlü değildir. Bunun nedeni, birçok şeyi kafamdan tamamiyle silmek istememdir […]

Bir Dinozorun Anıları (Mina Urgan)



Elia ile Yolculuk (Zülfü Livaneli) Dünyaca ünlü sinema ustası ve yazar Elia Kazan, kendini bir Amerikalı ya da Yunan gibi değil, bir Anadollu gibi hissederdi. Pek çok oyucuyu da birlikte çalışmaya “Anadolu gülüşü” dediği yetenekle ikna ederdi. Bu yetenek onu, hayatı boyunca taşıyacağı “işbirlikçi” etiketinden kurtaramadı. McCarthy dönemindeki hataları, onu […]

Elia ile Yolculuk (Zülfü Livaneli)


1
Perina (Naşide Gökbudak) Bu sıcak Temmuz gecesinde, Ukrayna’da Donetski’de Nen Bölgesinin nehir kıyısına yakın bir köyünde yaşayan, aristokrat Averkiy ailesinin evinde üzüntü ve ümitsiz bir bekleyiş hakimdi. Zaman gece yarısına yaklaştığı halde ev halkı ve hizmetkarlar hala oturuyorlar, dua ediyorlardı. Zaten yapabilecekleri başka bir şey de yoktu. Büyük evin giriş […]

Perina (Naşide Gökbudak)


Nutuk (Mustafa Kemal Atatürk) Samsun’a çıktığım gün genel durum ve görünüş 1919 yılı Mayısının 19’uncu günü Samsun’a çıktım. Ülkenin genel durumu ve görünüşü şöyledir: Osmanlı Devleti’nin iinde bulunduğu grup, I. Dünya Savaşı’nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, şartları ağır bir ateşkes anlaşması imzalanmış. Büyük Savaş’ın uzun yılları boyunca millet […]

Nutuk (Mustafa Kemal Atatürk)



Aşkı Yarın Yaşayacaksın (Maeve Binchy) 1949 yılınde roman kahramanımızın 10. yaş günü ile başlıyor. 1957 yılında artık genç kız olduğunda: “Knockglen’de çok fazla hoş delikanlı yoktu. Aslına bakılırsa bir tek Dublin ziyaretleri sırasında köşe başlarında gruplar halinde toplanmış yakışıklı çocuklar görülebiliyordu, o kadar. Benny ve Eve, Healy Oteli’nin pencerisinin önüne […]

Aşkı Yarın Yaşayacaksın (Maeve Binchy)


Ateşböceklerinin Mevsimi (Maeve Binchy) “Kapı arkasından çarptı ve John Ryan yatak odasının penceresinden karısının koşarak barın karşısındaki minik köprüden geçtiğini gördü. Otuzlu yaşlarını süren bir kadından çok, genç bir kız gibi bahçe kapısının üstünden atladı. İkizleri bulmak için viran Fernscourt malikanesine doğru koşarken, yazlık elbisesi ve çizmeleriyle genç bir kıza […]

Ateşböceklerinin Mevsimi (Maeve Binchy)


1
  Bir Dinozorun Gezileri (Mina Urgan) Yazarın anılarından sonra gezilerini içeren kitabıdır. Bu kitabında yurt içi ve yurt dışına yaptığı bütün gezilerini anlatmıştır. Bunca felaket, bunca zulüm, bunca haksızlıkla dolu bir dünyada mutsuz olmanın kolaylığını bildiğim için, mutsuzluklarıyla övünenlere fena halde bozulurum. Mutsuz olmak marifet değildir. Çektiğin acıları gözler önüne […]

Bir Dinozorun Gezileri (Mina Urgan)





Dünya Poturunu Çıkarıyor (Nikolay Haytov) Kimi savaştan zarar görmüş, kimi de karıdan dert çekmiştir. Beni de “Bakiş”* yedi. Hem öyle birden bire değil; lokma lokma yiyip, canımı çıkardı. Ta başından anlatayım. Kunduracıydım. Kunduracı dediysem siz onu pabuççu anlamayın. Pabuççular sonra öyle çoğaldılar ki elimizden ekmeğimizi aldılar.   *Bulgaristan’da bir pabuç […]

Dünya Poturunu Çıkarıyor (Nikolay Haytov)