
Garibin Horozu (Rıfat Ilgaz)
Yorganı başına çeker çekmez başlıyordu. Gece yarısı dönse de, saat sabahın üçünü dördünü bulsa da hep bu ötüş… Patiska yurtar gibi… Ne düzensiz bi sesi vardı bu horozun.
Sanki Dişçi Rusuhi’nin dönmesini bekliyordu. Düğmeye parmağının ucuyla dokunur dokunmaz:
“Uuu!.. U! Uuu!.. Uuuüüü!..”
“U” sesinin kalınlı inceli, aşağılı yukarılı, uzatmalı uzatmasız değişimleri…
“Heeey Apti Efendi, sustur şu musibeti be!..”
Apti mi susturacak! Apti’nin büün keyfi, bütün tiryakliği horozu… Horozunun bu iç açıcı ötüşü!..
O öttükçe dört köşe oluyor keyiften:
“Ne horoz beee!.. Karı kalk da dinle! Başladı gene seninki!”
Başlayan horoz mu, bitişikteki Dişçi Rusuhi mi belli değil…
Herkesin dibine kadar açılacak radyosu varsa Apti’nin de Hint azmanı, bülbül sesli horozu var!
“Kaldır da başını dinle! Kaymak gibi bir ses! Beş dakka ötüyor bi başladı mı! Saat tutmaca!…
İlk öykünün başlangıcını burada aktardım. Devamı ve diğer bütün öyküleri harika sürpriz sonlarla…
