Yıllık Arşiv: 2017


Turnuva (Mathew Reilly) Dünya tarihindeki ilk satranç turnuvasının Osmanlı İmparatorluğu’nda düzenlendiğini biliyor muydunuz? Yıl 1546… İngiltere’nin veba salgını ve taht kavgalarıyla çalkalandığı bir dönemde, Osmanlı İmparatorluğu’nun hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman, Avrupa’daki krallara bir davetiye gönderir: “Dünya şampiyonunu belirlemek üzere, ülkenizin en iy satranç oyuncusu, Konstantinopolis’te düzenlenecek, turnuvaya davetlidir.” Turnuvanın galibi, hem […]

Turnuva (Mathew Reilly)


2
Dolores (Stephen King) Ne sordun, Andy Bissette? “Bana açıkladığın haklarımı anlayıp anlamadığımı mı?” Hey Tanrım! Bazı erkekler ne kadar da budala oluyorlar! Hayır, boş ver “sen palavrayı kes de, biraz beni dinle bakalım. Bütün gece boyunca beni dinleyeceksin sanırım, onun için buna şimdiden başlasan iyi olur, tamam mı? Elbette bana […]

Dolores (Stephen King)


Uçurum İnsanları (Jack London) Bölüm -1- İniş “Ama biliyorsun ki bunu yapamazsın,” dedi kendimi Londra’nın Doğu Yakasına doğru batırmak konusunda yardım için başvurduğum arkadaşlar. Kendilerine zekadan çok daha iyi bir kimlikle gelen deli bir adamın psikolojik süreçlerine kendilerini uydurmaya çabalayarak “Rehberlik için polisi görsen daha iyi olur,” diye eklediler. “Ama […]

Uçurum İnsanları (Jack London)



Ölü Bir Evden Anılar (Fyodo Mihayloviç Dostoyevski) ”Ölü Bir Evden Anılar hala aşılamamış bir eserdir. ” Lenin ”Ben küreğe hüküm giyenlerin öğrencisiyim. Dört yıl diri diri bir mezara gömülmüş gibi yaşadım.” Dostoyevski ”Dostoyevski kendisini başarıya ulaştıran bu büyük eserle cezaevinde öğrendiklerini insanlığa kazandırdı.” Milyukov ”Modern edebiyatta bundan daha iyi bir […]

Ölü Bir Evden Anılar (Fyodo Mihayloviç Dostoyevski)


Madame Bovary (Gustave Flaubert) Gustave Flaubert’in Madame Bovary adlı romanı dünya klasikleri arasında pek önemli yeri olan eserlerden biri ve başlıcasıdır. Üstelik yayınlandığı 1857 yılından beri, eksilmek şöyle dursun, okuyanları ve hayranları günden güne artmaktan geri durmamıştır. Çok uzun zaman önce okuduğum bir kitap. Yine de sayfalarını şöyle bir çevirince […]

Madame Bovary (Gustave Flaubert)


1
Ana (Maksim Gorki) Ana, büyük romancı Gorki’nin ilk yayınlandığı günden beri milyonlarca basılan en önemli yapıtıdır. Gorki bu romanı yazarken Soromovo fabrikalarında meydana gelen olaylardan esinlenmiştir. Yazarın bu olaylarda önde gelen işçi Zalomov (romanda Pavel) ve anasını tanımış olması; onların savunmalarına katkıda bulunması, olaydan sonra yazacağı Ana’nın gerçekçi bir temele […]

Ana (Maksim Gorki)



Er Mektubu Görülmüştür Kitabın adından anlaşıldığı gibi bu birçok kişişin gönderdiği mektuplardan oluşmuş bir kitap. Burada üç tane mektubu paylaşıyorum sizlerle. 1- Çok kıymetli evlatlarım, Ben 74 yaşında (yani sizlerin annesi yaşında) bir büyüğünüz olarak şu yaşıma kadar sizlere yapılan haksızlığa benzer bir haksızlığın yaşanmadığının canlı tanığıyım. Sizleri çok seviyor […]

Er Mektubu Görülmüştür


Bir Ceza Avukatının Anıları (Faruk Erem) Türk Ceza Hukuku alanına değerli görüşleri ile büyük katkılarda bulunan bilim adamı ve yazar Prof. Dr. Faruk Erem’in meslek hayatı boyunca anılarında yaşattığı bir yığın olaylar silsilesinin bir dökümü gibi görünen bu kitap, yılların bir birikimi olmanın ötesinde, “insanımız”ı, “toplumumuz”u ve “Türk Hukuk Sistemi”ni […]

Bir Ceza Avukatının Anıları (Faruk Erem)


1
Kırmızı Zaman (Mine Söğüt) Bu romandaki İstanbul, efsaneler, insanlar, balıklar, kayıklar, iskeleler, saraylar, dehlizler, kesik başlar, mezarlar, hastaneler, morglar, denizkızları, cinayetler, katiller, cellatlar, deliler, yani her şey uydurmadır. Efsanelerin yalanı abartılmış, insanların hayatına olmadık benekler atılmış, şehir baştan yaratılmıştır. Yok eğer, “Bunların hepsi gerçek, Haliç’te kırmızı bir kayık durur ve […]

Kırmızı Zaman (Mine Söğüt)



1
Müze Bekçisi (Howard Norman) Onurlu Bir Meslek Imogen Linny için çaldığım tablo, Amsterdam’da Bir Sokakta Yahudi Kadın, buraya, Halifax’taki Glace Müzesine 5 Eylül 1938’de geldi. Lord Nelson Otelindeki odamdan 6:45’te ayrılmış ve “Hollanda’dan Sekiz Tablo” başlıklı yeni serginin düzenlenmesinde müze müdürü Mr. E. S. Connaught’a yardım etmek üzere, saat 7’de […]

Müze Bekçisi (Howard Norman)


1
Denizin Sesi (Manuel Vicent) Aşkın çağrısı öyle güçlü olmalı ki ölmüş aşıkları bile denizden geri döndürmeli. Sıcaktan bunalan insanların denizin serin sularıyla kucaklaşmaya çalıştığı bir yaz günü, on yıl önce balığa çıkıp da bir daha kendisinden haber alınamayan Yunan edebiyatı öğretmeni Ulises Adsuara’nın cesedi karaya vurur. Üstelik, cesedin üzerinde, yıllar […]

Denizin Sesi (Manuel Vicent)


Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu (Italo Calvino) Italo Calvino’nun Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu adlı yeni romanını okumaya başlamak üzeresin. Rahatla. Toparlan. Zihnindeki bütün düşünceleri kov gitsin. Seni çevreleyen dünya bırak belirsizlik içinde yok oluversin. Kapıyı kapasan iyi olur; öte yanda mutlaka çalışmakta olan bir televizyon vardır. Hemen […]

Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu (Italo Calvino)



Beyoğlu Rapsodisi (Ahmet Ümit) Yazgıya inanmam, ama olaylar bu düşüncemin yanlışlığını kanıtlamak istercesine ardı ardına sıralanmaya başladığında, bunları kurgulayan biri mi var, diye endişelenmekten de kendimi alamam. Geçtiğimiz güz de böyle olmuştu. Asla bir araya gelemeyecek kişiler buluşmuş, hiç ilgisi olmayan olaylar birbirine bağlanmış, konular iç içe geçmiş; böylece biz […]

Beyoğlu Rapsodisi (Ahmet Ümit)


1
Ay Battı (John Steinbeck) Saat on kırkbeşi gösterirken her şey olup bitmişti: Şehir işgal edilmiş, şehri savunanlar yenilmiş ve savaş bitmişti. İşgalciler, bu savaşa, aslında daha öncekilere gösterdiklerinden çok daha fazla özen göstermişlerdi. O pazar sabahı şehrin büyük mağazasının ünlü sahibi Bay Corell, postacı ile polis memuruna güzel yelkenlisini bütün bir […]

Ay Battı (John Steinbeck)


Garibin Horozu (Rıfat Ilgaz) Yorganı başına çeker çekmez başlıyordu. Gece yarısı dönse de, saat sabahın üçünü dördünü bulsa da hep bu ötüş… Patiska yurtar gibi… Ne düzensiz bi sesi vardı bu horozun. Sanki Dişçi Rusuhi’nin dönmesini bekliyordu. Düğmeye parmağının ucuyla dokunur dokunmaz: “Uuu!.. U! Uuu!.. Uuuüüü!..” “U” sesinin kalınlı inceli, […]

Garibin Horozu (Rıfat Ilgaz)




Memleketimden İnsan Manzaraları (Nazım Hikmet) Hatice, Piraye, Pirayende Doğum yeri neresi, kaç yaşında, sormadım, düşünmedim, bilmiyorum. Dünyanın en iyi kadını, dünyanın engüzel kadını. Benim karım. Bu bahiste realite umrumda değil 939’da İstanbul’da tevkifanede başlanıp ………………………………………………..biten bu kitap ona ithaf edilmiştir. Köylü, asker, işçi, siyasetçi, diplomat, fabrikatör, doktor gibi çeşitli meslek […]

Memleketimden İnsan Manzaraları (Nazım Hikmet)


1
Yeşil Mürekkep (Osman Balcıgil) Sabahattin Ali, Bulgaristan’a kaçmasını sağlayacak kişinin istihbarat ajanı olduğunun farkına varamadı. Kendisini, adı ölüm olan dipsiz kuyuya bıraktı. Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan, Kürk Mantolu Madonna, bir dolu öykü ve çoğu şarkı olacak şiirler yazamayacaktı artık. Devlet eliyle öldürülecek, Ankara isimli yeni romanı da yarım kalacaktı. Başkentte […]

Yeşil Mürekkep (Osman Balcıgil)



1
Elveda Güzel Vatanım (Ahmet Ümit) “Ölüm, şehirlerimizi kaybetmekle başlar…” Günaydın Ester, (1. Gün, Sabah) Sonunda güneş doğdu. Pencereden içeri sızmaya çalışan o kasvetli grilik yerini dupduru bir maviliğe bıraktı. Balkon kapısını açıp dışarı çıktım. Nemli bir rüzgar çarptı yüzüme. Başımdaki ağırlığı giderir umuduyla derin derin içime çektim nemli sabah havasını; […]

Elveda Güzel Vatanım (Ahmet Ümit)


Cart Curt (Rıfat Ilgaz) Rıfat Ilgaz, şiir, roman ve öykü yazarlığının yanı sıra yıllarca çeşitli gazetelerde köşe yazıları yazdı. Yaşam koşulları, toplumsal adalet, demokrasi, eğitim, kültür, sanat gibi konulardaki görüşlerini, toplumcu gerçekçi bir yaklaşımla kaleme aldı. Cart Curt, Rıfat Ilgaz’ın bu gibi konuları işlediği gazete yazılarından yaptığı bir seçkidir. Ilgaz, […]

Cart Curt (Rıfat Ilgaz)


Çılgın Türkler Kıbrıs (Turgut Özakman) Çılgın Türkler – Kıbrıs’tan birkaç parça: * Donanma Kıbrıs’ın batısından geçerek Ada’nın güneyindeki Larnaka (Tuzla) körfezinde demir attı. 170 kadırga, 30 kalyon ve çeşitli 160 geni, toplam 360 gemi denizi kapladı, direklerden ufuk görünmez oldu. (1570) * Konaktan Baf kapısındaki kışaya gidildi. Türk bayrağı törenle […]

Çılgın Türkler Kıbrıs (Turgut Özakman)



Küçük Arı (Chris Cleave) Dokuz parmaklı bir kadın, kostümünü hiç terk etmeyen bir süper kahraman, kimlik buhranında aklını yitiren bir adam ve Nijeryalı bir göçmen; Küçük Arı. Yaşamları acımasız bir şaka gibi kesişen karakterlerin size sunduğu sadece bir gülümseyiş; ama buruk bir gülümseyiş… Derken coşkulu bir kahkaha ve hemen ardından […]

Küçük Arı (Chris Cleave)


Kundakçı (Chris Cleave) Aptal değilsiniz. Kusursuz anne diye birşey olmadığını biliyorsunuz. Diğer pek çok kitap size olduğunu söyleyecektir ama bu kitap size yalan söylemeyecek. Zayıftım ve ihanet ettim ve cezalandırıldım ama Tanrım bütün bunlar sırasında çocuğumu sevdim. Sevgi hiçbir zaman yıkılmamak ve size yaptıkları şeylerden daha güçlü olduğunuz anlamına gelir. […]

Kundakçı (Chris Cleave)


Cumhuriyet Türk Mucizesi (Turgut Özakman) 1- Diriliş – Çanakkale 1915 2- Şu Çılgın Türkler 3- Cumhuriyet – Türk Mucizesi (İki Kitap) 1923 – 1938 Cumhuriyet dönemini anlatan Cumhuriyet – Türk Mucizesi’nin bu ikinci kitabıyla Türkiye Üçlemesi son buluyor. Bu kitabı da okuyunuz. Çünkü: Çanakkale, Milli Mücadele ve Cumhuriyet bir bütündür. […]

Cumhuriyet Türk Mucizesi (Turgut Özakman)



Cumhuriyet Türk Mucizesi (Turgut Özakman) Başlangıç 28 Eylül 1922 – 11 Kasım 1922 Bütün Türkiye günlerdir durup durup coşuyor, bayram ediyordu. Bir İstanbullu anı defterenie şöyle yazdı: “Hastalık, parasızlık, acı, düşmanlık, gelecek kaygısı, her şey, her şey unutuldu. Her yer çılgınca sevinen insanlarla dolu. Sevinçten kucaklaşıp kucaklaşıp ağlaşıyoruz. Her yanda bayraklar. […]

Cumhuriyet Türk Mucizesi (Turgut Özakman)


1
Şu Çılgın Türkler (Turgut Özakman) Başlangıç 28 Haziran 1914 – 1 Nisan 1921 Sultan Reşat, İstanbul’u ziyaret eden İngiltere’nin Akdeniz Filosu Komutanı Amiral Poe onuruna, 28 Haziran 1914 akşamı Dolmabahçe Sarayı’nın şölen salonunda 120 kişilik bir yemek veriyordu. Konukların tören giysileriyle katıldığı görkemli yemeğin ortasında, salonun büyük kapılarından biri yavaşça […]

Şu Çılgın Türkler (Turgut Özakman)


Diriliş Çanakkale 1915 (Turgut Özakman) Tarihin en eski milletlerinden biri, ateşten geçerek, kan içinde, bir daha uyumamak, benliğini unutmamak, kandırılmamak, sömürülmemek, ezilmemek, ölmemek üzere çığlık çığlığa diriliyordu. 60 dakika ölüm, yıkım, kıyım kustular. Asker korunmak için toprağa girdi, karıştı, toprak oldu sanki. Bombardıman sona erdi. İngiliz birlikleri batı ve orta […]

Diriliş Çanakkale 1915 (Turgut Özakman)



Cankurtaran Yılmaz (Rıfat Ilgaz) Balıkçı barınağına taş çeken kamyonlardan biri gazinonun önünden geçerken, başını kaldırıp bakınca, ustası ocağın camından bağırda Yılmaz’a: “Baban gibi taşçı, duvarcı olup belini kıracaksa, defol! Yook, adam olmaya niyetliysen sil şu masaların üstünü. Nerdeyse müşteri bastıracak.” İçinden şunları geçirdi Yılmaz: “Bastır Ankaragücü! Müşteri kime bastırır… Müşteri, […]

Cankurtaran Yılmaz (Rıfat Ilgaz)


Piyano (Yiğit Okur) Bir Gece Ansızın Maria Callas Arkam Sakine Hanım’a dönük. Bana şaşkınlıkla, biraz da acımayla baktığını hissediyorum. O sırada telefon çaldı. Fırladı yandaki odaya, kitaplığa seğirtti. Her akşam bu saatte, kızı Gülpembe Ankara’dan telefon eder. Yapıştı telefona. Yaklaşık otuz yıldır Sakine Hanım’la birlikteyim. Benim evim o çeip çevirir. […]

Piyano (Yiğit Okur)


Son Siyah Saçım ve İhtiyar Delikanlılara Bazı Öğütler (Jean-Louis Fournier) İlk gözlüğüm, yakını görmek içindi. İkinci gözlüğüm ise uzağı görmek için. İki gözlük sahibi olunca onları kaybetme ihtimali iki kat artıyor. Gözlüksüz gözlük aramak zor oluyor. İnsan uzağı mı yoksa yakını mı kaybettiğini bilemiyor. Gözlüklerinizi bulmak için üçüncü bir gözlüğe […]

Son Siyah Saçım ve İhtiyar Delikanlılara Bazı Öğütler (Jean-Louis Fournier)